Araştırmacı olmak.
Geçtiğimiz yıllarda özellikle özelleştirme neticesinde müdür ya da müdür yardımcısı kadrosunda olan memur oldukları için özelleştirilen kurumda bırakılamayan personel, kamu kurumlarına dağıtılıyor, araştırmacı yapılıyordu. Bildiği iş ile gittiği yerde yaptığı işin alakasızlığından, kendi kadrosuna ataması yapılmayan kişiler için ihdas edilen araştırmacı kadrosu hem çalışana hem de çalıştırana zul olmuştu. Bir kurumda müdür iken geldiği kurumda neyi araştıracağını, kendisinin de kendisini idare eden idarecilerinde bilmediği, ne iş yapacağı tam olarak tanımlanmamış araştırmacı kadrosuna atanan personeller vardı.
O zaman muamma olan araştırmacı kadrosu Sağlık Bakanlığı Teşkilatını yeniden düzenleyen 663 sayılı KHK ile ne kadar boşa çıkartılacak kadro varsa hepsini içine alan bir çuval kadro oldu. Araştırmacı kadrosuna geçirilen personel haklı olarak istiyor ki kadrosu yerinde dursun, özlük hakları yerinde dursun.Ancak ne mümkün.
Biliyorum ki, hiçbirinin maksadı sistemi kilitlemek değişime direnç göstermek değil. Maslow’ un ihtiyaçlar hiyerarşisini okumuş olduğunu düşündüğüm KHK’ nin oluşumunda emeği geçenlerin olduğunu tahmin ediyorum.
Araştırmacı kadrosuna atanan personellerin sosyal statülerinin, iş güvenliklerinin dikkate alınmaması ben yaptım oldu bile demekten öte bir anlam ifade etmese gerek. Yasal açıdan da müktesep hakların ihlali olduğunu gösteren durumun Anayasa Mahkemesince düzeltileceğini tahmin etmekteyim. Bu KHK metninin hazırlayanların bu konuyu dikkate alıp almadıklarını da doğrusu merak etmekteyim.
O zaman muamma olan araştırmacı kadrosu Sağlık Bakanlığı Teşkilatını yeniden düzenleyen 663 sayılı KHK ile ne kadar boşa çıkartılacak kadro varsa hepsini içine alan bir çuval kadro oldu. Araştırmacı kadrosuna geçirilen personel haklı olarak istiyor ki kadrosu yerinde dursun, özlük hakları yerinde dursun.Ancak ne mümkün.
Biliyorum ki, hiçbirinin maksadı sistemi kilitlemek değişime direnç göstermek değil. Maslow’ un ihtiyaçlar hiyerarşisini okumuş olduğunu düşündüğüm KHK’ nin oluşumunda emeği geçenlerin olduğunu tahmin ediyorum.
Araştırmacı kadrosuna atanan personellerin sosyal statülerinin, iş güvenliklerinin dikkate alınmaması ben yaptım oldu bile demekten öte bir anlam ifade etmese gerek. Yasal açıdan da müktesep hakların ihlali olduğunu gösteren durumun Anayasa Mahkemesince düzeltileceğini tahmin etmekteyim. Bu KHK metninin hazırlayanların bu konuyu dikkate alıp almadıklarını da doğrusu merak etmekteyim.
Nihayetinde, Devlet babadır, büyük olandır. Memuruna büyüklük edip, sözleşmede öncelik vermesi bile sorunun çözümüne iyi niyetli yaklaşım olacaktır. Bundan sonrası için bekleyelim, göreceğiz herkes kendisine yakışanı yapacaktır. İçimden bir ses ‘Devlet Baba da babalığını yapacaktır’ diyor. İnşallah yanılmam.
Araştırı(yorum).
Kaynak: Sağlıklı haber
4 comments
Bu KHK ları yazan şahsın hukuk bilgisinin olmadığı zaten prof.olurken yaptığı intihalden belli.ama yedikleri kul hakkının hesabını bu dünyada vermesede öteki dünyada vereceği kesin.zaten işimizde Allaha kaldı.ümüitsizim.
Adsız rumuzlu arkadaşıma; "intihali" açalım isterseniz çalıntı eser veya çalıntı bilimsel bilgi diyebiliriz.
Akparti bizim için asla kayde değer bir düzenleme yapmaz.örgütlenmekte boş tekel işçilerini gördünüz sayımızda o kadar yok.İşimiz anayasa mahkemesine kaldı.son bir yıldır hükümetin çıkardığı hiç bir yasayı iptal etmediler.Karamsar değilim ama gerçek budur.Her zaman tek çaremiz Allaha sığınmak olmalı arkadaşlar.Peki susacakmıyız derseniz hayır gelecek seçimlerde akrabalarımıza ,eşimize ,dostumuza ve kim varsa Akpartinin hukuksuzluğunu anlatmaktır,etrafımızdan tek bir oy bile gitmesine mani olmaktır.inananlar herşeye hazır olmalı.Allaha emanet olun
Merhaba
Telekomcular Derneği Tarafından hazırlanan Raporu okumanızı tavsiye ederim. Araştırmacıların sorunlarını dile getiren en kapsamlı raporlardan birisi. Hazırlayan ve emeği geçenlerin ellerine sağlık.
http://www.telekomculardernegi.org.tr/haber-3498-arastirmacilar-ve-sorunlari-raporu-.html