11.10.2011 günlü, 664 sayılı “Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesi ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumunda özel kalem müdürleri ile şube müdürleri kadrolarında çalışmakta iken Araştırmacı kadrosuna atananların durumu Anayasa mahkemesinin 18 Temmuz 2012 Çarşamba Günü Saat 09.30’da yapacağı toplantıda görüşülecek.
6/4/2011 tarihli ve 6223 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak, Bakanlar Kurulu’nca çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerden Yüce Mahkeme tarafından ilk görüşülecek dava olması nedeniyle, dava sonucu söz konusu yetki yasası kapsamında mağdur edilen yöneticiler için bir emsal niteliğinde olacağından sonucu merakla beklenmektedir.
Adaletin tecelli edeceğine inancımız sonsuzdur.
21 comments
Anayasa Mahkemesi üyelerine rabbim,adalet,vicdan ve merhamet versin,hayırlısı olur inşaallah.
Yıllarca emek verip belirli tecrübe kazanan insanları "asalak" duruma düşürmek ne dinde, ne kanunda ne de insanlıkta yer bulamaz. Eğer görevini layıkı ile yapamayan veya yapmayan varsa ayıklanmalı; hakkında şikayet olmayan veya şikayet olsa da aklanmış olanların kazanılmış hakları yenmemelidir. En azından "Araştırmacı" kadrosuna atanmış olanların statüsünün belli olması gerekmez mi? Ayrıca Ülkemiz'in kurallarına göre mesela "Mühendis Diploması", "Tekniker Diplaması", ....v.b. alarak hizmet yapmış olanların diplomaları çöpe mi atılmış olacak? Lütfen bunların da göz önüne alınmasını istirham ediyorum.
Yüce Mahkemeye ve üyelerine inancımız vardır. Doğru ve vicdanlı bir karar çıkacağından hiç mi hiç şüphem yoktur. Saygı ve hürmetlerimle...
Anayasa Mahkemesinin, yoldan geçen vatandaşımıza dahi anlattığınızda Araştırmacı diye alt bir ünvana atanan Şube Müdürlerine hem maddi hem de manevi olarak haksızlık yapıldığına rahatlıkla karar veren vatandaşımızın sağduyusu olacağına inanıyoruz
hadi hayırlısı diyelim ama fazlada ümitli olmayalım.Yanlış hesap bağdattan döner derler ama inşallah
Anayasa Mahkemesi yandaş kurum oldu, oradan iktidarı sıkıntıya sokacak iktidarın hoşlanmayacağı bir kararın çıkacağını mı umuyorsunuz
TÜRK YARGIÇLARINA GÜVENİM SONSUZDUR ADİL BİR ŞEKİLDE HEM VİCDANLARIYLA HEMDE ANAYASADA BELİRTİLEN KANUNLARA GÖRE HÜKÜM VERECEKLERİNE İNANIYORUM ŞİMDİDEN TÜM ANAYASA MAHKEME BAŞKANI VE ÜYELERİNE SAYUGILARIMIZI SUNUYORUZ.
MAĞDURUZ MAĞDURİYETİMİZİ ANAYASA ÇERÇEVESİ İÇÖİNDE DEĞRELENDİRİLMESİ...
türk milleti adına karar veren yüce mahkeme üyelerine saygı ve hürmetlerimizi sunuyoruz.
MERHABA
MERHABA ARKADAŞLAR YENİ YAPILANDIRMA TAM 12 TANE KURUM İÇİN YAPILDI BÜTÜN KURUMLARDA Kİ YÖNETİCİLER ARAŞTIRMACI OLDU VE BİR KISMI TEKRAR ATANDI VE HİÇ BİR KURUM ESKİ YÖNETİCİLERİNİ MAĞDUR ETMEDİ DMKANUNUNU 91 MADDEYE GÖRE İŞLEM TESİS EDEREK EKONOMİK EN SON ALDIKLARI GELİRLERİNİ SABİTLEDİLER BİZİM SAĞLIK BAKANLIĞI İSE BİZİM GELİRİMİZİ %40 ORANINDA AZALTARAK SABİTLEDİ BEN SAĞLIK MÜDÜR YARDIMCISIYDIM GELİRLERİM % 40 AZALDI VE BEN SINAVLA İDARECİ OLAN LARDANIM ŞİMDİ SORUYORUM NASIL BİR GÜNAH İŞLEDİKKİ BU REVA GÖRÜLDÜ KAMUDA HER KURUM PERSONELİNE VERDİĞİ EN SON ÜCRETİ SABİTLEDİ BİZİM İSE % 40 AZALTILARAK SABİTLENDİ SAĞLIKTA EN AZ ÜCRETİ ŞU ANDA MEMUR HİZMETLİ VE BİZ ARAŞTIRMACILAR ALIYORUZ ŞİMDİ BUNU HANGİ HUKUKA UYGUN OLDUĞUNU ARAŞTIRIYORUZ HAKKIN ADALETİNE UYMUYOR ULULARARASI HUKUKA VE ULUSAL HUKUKA UYMUYOR ANAYASAL HAKLARA UYMUYOR SADECE SAĞLIK BAKANLIĞININ 663 SAYILI KHK YA UYUYOR BİZİMLE ÇALIŞMAK İSTEMEYİŞLERİNİ YENİ EKİP OLMASINI ANLAYİŞLA KARŞILIYORUZDA GELİRİMİZİN %40 AZALTILMASINI ANLAMADIK BU NEDENLE HUKUKA İNANMAYA DEVAM EDİİYORUZ.BİZDE DERLERKİ TE KOKARSA TUZ SERPERLER TUZ KOKARSA NE SERPERLER
BİZ TUZUN KOKMADIĞINI İNANIYORUZ YANİ ADALETİN MUTLAKA BİZİM HAKLARIMIZI İADE EDECEĞİNE İNANCIMIZ VAR YANİ KISACASI TUZ KOKMAMIŞTIR UMUDUNDAYIZ ÇÜNKÜ ADALETİN OLMADIĞI YERDE HİÇBİRŞEY YOKTUR.ANANYASA MAHKEMESİNİN ADALETİN TECELLİSİNİ SAĞLAYIP ÜLKEMİZİN HUKUK DEVLETİ OLDUĞUNU BİR KERE DAHA HERKESE HATIRLATACAĞI UMUDUNDAYIZ ÇÜNKÜ ADALET HERKESE LAZIM
Arkadaşlar anayasa mahmekemesi kararları;
Öte yandan, özlük hakları yönünden de ilgililer lehine özel düzenlemeler getirilmiştir. Araştırmacı kadrosuna atanması öngörülen personelden, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1) sayılı cetveldeki kadrolarda istihdam edilmekte olanların kadrolarına ilişkin olarak almakta oldukları aylık, ek gösterge, zam, özel hizmet tazminatı, makam tazminatı, temsil tazminatı ve görev tazminatının şahsa bağlı hak olarak saklı tutulmak suretiyle üç yıl boyunca kendilerine ödenmeye devam edeceği ve bu süre içinde eski kadrolarına ilişkin olarak saklı haklar kapsamında bulunan gösterge, puan, oran ve katsayı artışlarının şahsa bağlı haklarda artış sayılacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca, bu personelin nakil öncesi kendisine yapılan ödemelerin toplam net tutarının, nakil sonrası yapılan ödemelerin net tutarından fazla olması halinde de aradaki fark tutarının herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın aradaki bu fark kapanıncaya kadar ayrıca tazminat olarak ödeneceği hükmüne yer verilmiştir. Bunun yanı sıra, araştırmacı kadrosunda göreve başladığı tarihi izleyen aybaşından itibaren şahsa bağlı haktan yararlanılan üç yıllık sürenin, ilgililerin 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun ek 68. ve ek 73. maddelerinde belirtilen sürelerin hesabında da dikkate alınacağı belirtilmiştir. Anılan hüküm ile şahsa bağlı hak uygulamasının geçerli olduğu süre, 5434 sayılı Yasa’nın ek 68. maddesinde emekliye ayrılanlara makam tazminatı ödenebilmesi için makam tazminatı ödenmesini gerektiren görevlerde çalışılması gereken süreye, ek 73. maddesinde ise ek göstergeli görevlere atananların atandıkları görevin ek göstergesi üzerinden emekli aylığı ve ikramiyesi ödenebilmesi için gereken süreye dahil edilmiş olmaktadır.
Belirtilen nedenlerle, iptali istenilen kural Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Konunun Anayasa’nın 11. maddesi ile ilgisi görülmemiştir.
II. KARAR:
Diğer taraftan dava konusu kuralların yer aldığı maddeyle tek bir kişi hakkında bireysel nitelikte bir yürütme işlemi tesis edilmeyip, aksine genel ve soyut bir kural getirilmektedir. Soyut bir kuralın gerçekte tek bir kişiyi ya da sınırlı sayıda kişiyi ilgilendiriyor olması onun soyut niteliğini ortadan kaldırmaz. Bireysel nitelikte bir işlemden söz edilebilmesi için somut olarak bir kişinin hukuki durumunda değişiklik yapan bir irade açıklaması bulunması gerekir. Dava konusu kurallar, yeni düzenlemeler nedeniyle kadrosu kaldırılan görevlerde bulunan kişilerin görevlerinin, yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonraki üç ay içinde sona ermesini ve bu kişilerin araştırmacı unvanlı kadrolara atanmalarını düzenlemektedir. Ancak bu hüküm bireyler hakkında doğrudan sonuç doğurmamakta, genel bir düzenleme öngörmektedir. Yasanın kapsamına giren her bireyle ilgili olarak atama işlemi idare tarafından ayrı ayrı yapılacaktır. Düzenlemenin emredici nitelikte olması yani idareye herhangi bir takdir yetkisi bırakmamış olması onun genel norm olma niteliğini etkilememektedir. Yasa hükmünün bireyler hakkında sonuç doğurması ancak idarenin yasaya dayanarak o kişiler hakkında işlem yapmasıyla mümkün olabilecektir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu kurallar, Anayasa’nın 2. maddesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
özelleştirme sürecinde 2005 yılına ait iki ayrı karar. İnşallah yarın Anayasa Mahkemesi bu kararlara dayanarak aynı kararı vermez. kalbimizi ferah tutalım, bu mübarek ramazan ayı arefesinde hak yerini bulacaktır inşallah...
MERHABA ARKADAŞLAR ANLATAMADIK SANUIRIM
BİZE ŞAHSA BAĞLI HAK OLARAK KADRO OLARAK VERSELER RAZIYIZ BİZ SON ALDIĞIMIZI 3 DEĞİL 5 YIL BİLE ALMAYA RAZI OLDUK
%40 GELİRİMİZ AZALDI NE DEMEK SANIRIM ANLAŞILMADI
5 YIL ŞAHSA BAĞLI KADRO YAPSALARDI RAZIYDIK
YANİ DİĞER KURUMLARDAKİ YAPILAN SİZİN ADALETSİLİK DEDİĞİNİZ
BİZİMDE SİZE HAK VERDİĞİMİZ DURUMUA BİLE RAZIYIZ ÇÜNKÜ BİZİM EKMEĞİMİZİN NERDEYSE YARISI YOK OLDU
AKŞAM YARTTIK 1 EKMEĞİMİZ VARDI SABAH KALKTIK EKMEĞİMİZİN YARISI YOK BİZ BUNU SAYIN BAKANIMIZA BİLE ANLATAMADIK ANLADI ASLINDA AMA .......
SAYIN VEKİLLERİMİZZEDE ANLATAMADIK HATTA KİMSEYE ANLATAMADIK ÇÜNKÜ BÖYLE BİR ŞEY OLAMAZ SANIYOR HERKES VERİLEN HAK ALINMAZ BU HAK GASBIDIR NE ULUSAL NEDE ULUSLARARASI HUKUKTA YERİ YOK BUNLARI HERKES BİLDİĞİ İÇİN BİZE İNANMIYOR OLAMAZ DİYE DÜŞÜNÜYOR HAKLI OLARAK AMA OLDU HEMDE 663 SAYIYLI KHK İLE İŞTE BÖYLE BU NEDENLE DERİMKİ ANAYASA MAHKEMESİ KARARINA BAKACAĞIZ TUZ KOKTUMU DİYE
değerli araştırmacı arkadaşlarım merak etmeyın eğer anayasa mahkemesi hakkımızı savunmasa yüce allah savunacaktır.hakkımız onların yanında kar kalmayacaktır.helbet allah onlardan alacaktır.onlardan almasa çocuklarından alacaktır.çocuklarından almasa öbür dünyada onlara ceza verecektır siz sevgili araştırmacı arkadaşlarım içinizi ferah tutun ben hakkımı onlara helal etmiyorum sizde etmeyin saygılarımla
Bizde nakil falan yok. Kadrolar iptal edilmiş değil, yani Şube Müdürlüğü ve İl Müdür Yardımcısı kadroları yerinde duruyor. buna rağmen bizler yani bu kadrolarda asaleten atanmışlar araştırmacı yapılarak kadrolar boşaltıldı. Şimdi bu kadrolara yeni atamalar yapılacak. Buda yetmezmiş gibi bizim mali haklarımız korunmadan bu işlemler tesis edildi. Şimdi siz bir kaç Anayasa Mahkemesi kararı diye karar yayınlamışsınız. Bu yayınladığınız kararlar kapanan kurum veya özelleşen kurumlarda çalışmakta iken Araştırmacı kadrosuna atananlarla ilgilidir zannedersem. Bu yüzden iki durum arasındada Hukuki bir fark var arkadaşlar. Bu nedenle karar yazar ve yorumlarken lütfen genel durumları göz önüne alın. Farklı olan durumları sanki aynıymış bu yüzdende emsal karar olacak gibi yazmayın.
sonuç ne oldu?bilen varmı?
663 sayılı KHK mağduru araştırmacı arkadaşlar dananın kuyruğu kopacak başlıklı yazının sonucu aym de görüşüldümü sonucu ne oldu bilen varmı
SAYIN YÜCE MAHKEME VE ÜYELERİNDEN SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞIN GİRDİĞİ BU VEBALE ORTAK OLMAMALARINI TEMENNİ EDİYORUZ ÇÜNKÜ ÇOCUKLARIMIZIN RIZKINA EL
ATMIŞTIR SAYGILARIMLA
Anayasa Mahkemesinde karar verecek çoğunluk hükümet taraftarı karar verecek yapıda. Sanmayın ki "yüce Mahkeme"den adil bir karar çıkacak. Eğer böylesine kansuz kanuna anayasa mahkemesi karşı çıkmazsa Türkiye 'de HUKUK BİTMİŞ demektir. Biz de hukuku "insan hakları mahkemesi"nde ararız. Deriz ki bizim ülkemizde hukuk bitmiş bize adaleti siz sağlayın.
Bu ülkede anayasa mahkemesinin hükümeti dara düşürecek karar vereceğini mi düşünüyorsunuz? "Türkiye Hukuk Devletidir" sadece kitaplarda kaldı. Kanunla kanunsuzluk yapılıyor ve "Yüce Mahkeme" bunu iptal etmezse bu ülkede adalet yok demektir. Böyle bir durum yaşarsak ki muhtemeldir herkesi İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE BAŞVURMAYA DAVET EDİYORUM. dernek kurmamız birlik beraberlik için atılmış ilk adımdır. herkes elinden geleni yapsın ve üye sayımızı arttıralım. Gazamız mubarek olsun...