4 Eylül 2013 Çarşamba

Hastanelerde yönetici olabilmek için çok iyi bir torpilin olması yeterlidir.


 
Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip TAŞKIN Kamu Hastaneler Birliğinde yapılan yanlışlıklar ve atamalarla ilgili bir basın açıklaması yaptı.


TAŞKIN açıklamasında Hastanelerde yönetici olabilmek için çok iyi bir torpilin olması yeterlidir. İyi bir siyasi destek veya söz sahibi sendikaya sırtını dayayan herkes sağlık teşkilatıyla alakası olsun ya da olmasın sınavsız direk hastanelerde yönetici veya uzman olarak anlaşmaya imza atıp 3 bin Türk lirası alma peşine düşmüştür.


Hastaneler birliğin de genel sekreter olabilmek için en az 4 yıllık lisans mezuniyeti ve 8 yıl iş tecrübesi, idari ve mali işler başkanları, müdürler ve müdür yardımcıları için en az 4 yıllık lisans mezuniyeti ve 5 yıl iş tecrübesi yeterli olabiliyor.


02.11.2011 tarih ve 28103 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin “Birlik Personelinin Niteliği ve Statüsü” başlığını taşıyan 32. Maddesi Genel sekreter, idarî ve malî hizmetler başkanları, hastane yöneticisi, müdür ve müdür yardımcısı olabilmek için en az dört yıllık eğitim veren yükseköğretim kurumlarından veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilmiş yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak ve kamu veya özel sektörde, genel sekreter için 8 yıl, idarî ve malî hizmetler başkanları, hastane yöneticisi ve müdürler için en az 5 yıl iş tecrübesine sahip olmak şarttır.”


31/10/2012 tarih ve 3131 sayılı Makam Oluru ile yürürlüğe giren Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Taşra Teşkilatı Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönergesinin 8/2.maddesinde “idari ve mali işler başkanları, hastane yöneticileri, başhekim ve müdürler genel sekreterin teklifi üzerine sözleşme yapar. Uzman personel ile büro görevlilerinin sözleşmeleri genel sekreter tarafından yapılır. Başhekim yardımcılarıyla başhekimin, müdür yardımcılarıyla ilgili müdürün teklifi üzerine hastane yöneticisi tarafından sözleşme yapılır. “ hükmü yer almaktadır.


Görüldüğü üzere hastaneler birliğinde ve hastanelerde yönetici olabilmek için herhangi bir sınav veya başka ölçüt yoktur. Tek ölçüt torpildir. Genel sekreterler 4 yıl açık öğretim veya başka herhangi bir bölüm mezunu olan 5 yıl iş tecrübesi olan kişileri uzman veya hastane yöneticisi yapabiliyor. Sınav olmadığına göre iyi bir siyasi referans veya günümüzde yetkiyi elinde bulunduran sendikanın onayını aldıktan sonra yönetici olabiliyorsun.


Kamu görevlisi olmayan sağlığın işleyişini bilmeyen meslek  mensupları veya kamuda herhangi bir memuriyeti olanlar sağlıkla ilgili olsun yada olmasın 4 yıl açık öğretim veya herhangi bir bölümü bitirdikten sonra 5 yılda kendi mesleklerini yapsın iş tecrübeleri olsun hastane yöneticisi olabiliyor. Memurun siyaset hakkı yok belirttiğimiz gibi siyasetin içerisinde olan kişiler hastane yöneticisi olmak için daha şanslı konumdalar. Yeni Kamu Hastaneler Birliği Başkanına çok görevler düşmektedir. Umarım sistemi düzeltici gerekli önlemleri alırlar. Yoksa sağlık elden gidiyor. Benden söylemesi. Hastanede sağlık çalışanlarının sorunlarını umursayan mı var herkes yönetici ve uzman olma derdine düşerek kendi saltanatlarını oluşturma peşine düşmüştür. Yetkili sendika bu durumu avantaj haline getirmiştir. Bunun vebalini Allah huzurunda kim verecek.

“Muhakkak ki Allah, emanetleri sahibine teslim etmenizi ve insanlar arasında hakemlik yaptığınız zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Muhakkak ki Allah, onunla (bununla) size ne güzel öğüt veriyor. Ve muhakkak ki Allah, en iyi işiten ve en iyi görendir. (Nisâ, 58) âyeti
Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- emânet husûsunun hassâsiyet ve ehemmiyetini bir hadîs-i şerîfinde ne güzel aksettirir: “Emânet ehline verilmediği zaman, işte o zaman kıyâmeti bekle!”
Emânetlerin ehline verilmesi, çok mühim bir meseledir. Zîrâ emânetler ehline verildiği zaman, fertte, âilede ve devlette huzur ve sükûn devâm etmiş, aksi durumlarda ise büyük imparatorluklar bile yerle bir olmuştur. Târih, bunun nice misâlleriyle doludur. Hastanelerde emanetlerin ehline verilmediği düşünüldüğünde ileride bizleri sıkıntılı süreçlerin beklediği aşikardır. Bunu yapanlar hiçbiryerde hesap vermeseler bile Allah huzurunda hesabını vereceklerdir. Sağlık çalışanları ehliyetsiz ve liyakatı olmayan bu yöneticilerden memnun değildir. Çalışma barışı bozulmuştur. Sayın Bakanım mutlak objektif ve somut adımlar atmalıdır.

Sağlık Bakanlığına sormak isterim.
-Yüksek ücretle hastane yöneticileri ve uzman sözleşmesi yaparken hangi objektif (sınav) kıstasları gözetildi mi?
-Yönetici ve uzman olarak görevlendirilenlerin mezuniyetlerinin sayısal olarak dağılımı, hangi fakülte mezunu olduklarını?
-Yönetici ve uzman olarak görevlendirilenlerin önceki meslekleri? Sağlık bakanlığındaki görev süresi?
Yönetici ve uzman olarak görevlendirilenlerin özel sektörden gelenlerin önceki mesleki deneyimleri hangi alanlarda olmuştur?
-Yönetici ve uzman olarak görevlendirilenlerin sendikalara göre üyelik durumlarını sayısal olarak açıklanması
-Yönetici ve uzmanların sağlık bakanlığındaki görev yaptığı süreleri sayısal olarak kamuoyu ile paylaşılmalıdır
-Anadolu Sağlık Sen olarak Kamu hastaneler kurumuna yapılan tüm atamaları yakinen takip etmeye devam edeceğiz dedi.



http://www.saglikpersonelininsesi.com/haber/11703/saglikta-sagliksiz-atamalar-yapiliyor.html

8 comments

Adsız
5 Eylül 2013 11:51

arkadaşlar önceki yapılanmanın planlanmsından atamalarına kadar sendikanın içinde olduğu söyleniyordu acaba şimdi nasıl bir yol izlenecek bilen varmı

Adsız
5 Eylül 2013 12:31

bu yapılanma galiba sıkıntılı,düzelmesi biraz zor.Allah yeni gelen ve gelecek idarecilere yardım etsin,zor düzelecek gibi,bu yapılanmada atamalarda siyasetin fazla etkisi olmadığı söylenilmektedir

Adsız
5 Eylül 2013 14:16

@Adsıztarikat, sendika ve memleket ayrımına göre atama siyaset değilmi ha akp açısından diyorsan doğru akp sağlık bakanlığında iktidar olamadı

Adsız
5 Eylül 2013 22:39

Kamu hastaneler birliği başkan yardımcılarının baştabib veya yönetici olarak atandığı mağdur edilmemeleri maddi ve manevi açıdan hak kaybına uğratılmamaları adaletli bir uygulamadır.keşke onlarda araştırmacı olarak atananlar için en azından maddi kayıplarını gözetebilselerdi mağdur etmeselerdi hakları kalmasaydı daha adilane olurdu.Dilerim yeni yöneticilerimiz bunları dikkate alırlar.saygılarırmzla

Adsız
6 Eylül 2013 21:58

6.9.2013 akşamı saat 21.50 de Balçiçek ilter ile söz sende proğramında prof.dr.Ahmet AĞARCA nın 28 şubat sıkıntısı ile ilgili mağduriyeti gibi mağduriyetler randevu alınarak durum anlatılabilir

Adsız
6 Eylül 2013 22:18

devam yani araştırmacılarında durumu haber türk te randevu alınarak mağdur olduklerını gündeme getirerek farkındalık oluşturuabilir

Adsız
12 Eylül 2013 23:13

burada adyed yöneticilerine duruşlarından katkılarından birikimlerinden katkılaından zahmetlerinden dolayı teşekkür ederim.cumanız mübarek olsun

Adsız
12 Eylül 2013 23:17

kalite puanları acaba nasıl olacak,puanlar düşükte olsa yanlış seçim yapıldığı ortaya çıkmasın diye yüksek gösterecekleri söylenmekte acaba doğrumudur.dernek organları vasıtasıyla takip edecekmi

Yorum Gönder