7 Şubat 2013 Perşembe


Sn.ABDULLAH DAMAR 'DAN SAĞLIK ARAŞTIRMACILARINI İLGİLENDİREN BİR MAKALE 



Hastanelerde Yönetici Kıyımı !

Hastanelerde Yönetici Kıyımı !
Abdullah Damar
“Sağlık Bakanlığı Şube Müdürleri Nasıl ‘Araştırmacı’ oldu?” başlıklı yazım yayınlandıktan sonra, hem yazının altındaki “yorumlar” bölümüne, hem de e-posta adresime çok sayıda yorum aldım.

Yorumların tümünde ilgililer, uğranılan haksızlığı dile getirmem nedeniyle teşekkür ederken; Sağlık Bakanlığında sadece şube müdürlerinin değil, il müdür yardımcısı, hastane müdürü ve hastane müdür yardımcılarının da aynı haksız uygulamayla karşı karşıya kaldığını, yıllarca yöneticilik yapmış uzman personelin, bir kararnameyle haklarının ellerinden alınarak maddi kayıp ve statü kaybına  uğradıklarını da, ifade ediyorlar.

Hak gaspına uğrayan bu değerli yöneticiler, yapılan haksızlık karşısında boş da durmamışlar. Kasım 2011 yılından bu yana, idari yargı yoluna başvurmuş, çok sayıda milletvekiline ve basın mensubuna yazılı belgeler göndermiş, sorunlarını her platformda dile getirmişler.

Yazıma, olumlu yorumlarıyla destek veren, konuyla ilgili daha fazla bilgi vererek beni aydınlatan değerli sağlık yöneticilerinin isimlerini saklı tutarak ve konuya dair çözüm önerimi yazının sonunda ifade edeceğimi belirterek, sizleri bu çarpıcı yorumların bazılarıyla baş başa bırakıyorum;

“2011 yılında Sağlık Bakanlığında görevde yükselme sınavı ile şube müdürü oldum. Sınavdan 6 ay sonra da araştırmacı. Çok ilginçtir ki sınava girerken bu durumu yaşayacağım bana söylenmedi. Üstelik 5. ve 6. bölgeye atanma zorunluluğu vardı. Onu da kabul edip gitmiştim. Şimdi araştırmacı yapılarak unvanım ve cebimdeki paramdan oldum. Bu hangi adalete ve vicdana sığabilir. Dünyanın neresinde sınavla gelen mağduriyet var.  Dünyanın neresinde, çalışanların hakları, kanunla ellerinden alınıp, geriye götürülmüştür. Lütfen Sağlık Bakanına ve hükümete sorar mısınız. Böyle bir hukuksuzluk kaçıncı dünya ülkelerinde olurmuş? Birde, huzur-u mahşere gerçekten inanıyorlar mı acaba?”

“Şube müdürlerinin yanında hastane müdür ve müdür yardımcıları da aynı durumdalar, hatta bazı hastane müdürlerine 5 yıldızlı otellerde bakanlıkça aylarca eğitim verildi. Sınava sokuldular ve başardılar. Taşrada kıyıda, köşede her şeye katlanarak çalıştılar, tam rahat edeceğiz derken sandalyeleri altlarından çekildi işsiz kaldılar.”

“Yazınız çok önemli bir konuyu gündeme getirmiş, ancak eksik bilgiler mevcut.şöyleki;

1-Kasim 2011 tarihinde il müd.yrd ve şb.müdürleri ayni tarihte unvanları alınarak araştırmacı yapıldılar.

2-Hem unvanları ellerinden alınıp araştırmacı yapıldı, hem de özlük hakları yarıya indirilip donduruldu.

3-Yerlerine Tekel ve Telekom’un özelleştirilmesinden geçen, sağlıkla ilgisi, bilgisi olmayan kişiler görevlendirildi.

4-Ayni akıbete Kasım 2012 tarihinde tüm hastane müdür ve yardımcıları da uğradi.

5-Tüm bu yapılanlara Sağlık Bakanı’nın yorumu, "profesyonel yöneticilik" getirdik, şeklindedir.”

“Öncelikle araştırmacılarla ilgili yazınız için teşekkür ederim. Ben Hacettepe Ünv. Sağlık İdaresi Bölümü mezunu olarak, Sağlık Bakanlığında hastane müdürü iken, 663 sayılı khk ile araştırmacı yapıldım. 663’e göre zorla mesleğim, unvanım ve işim elimden alındı. Şimdi …… ilçe sağlık müdürlüğünde araştırmacı olarak çalışıyorum. Benim gibi yaklaşık 2000 kişi araştırmacı oldu. Sağlık Bakan’ımızın övünçle söz ettiği sağlıkta dönüşümün gerçekleştirildiği zamanda idarecilik yapmış kişiler 663 sayılı khk ile bir anda depoya kaldırıldı. Ayıptır, günahtır. Hiç olmazsa bu kişilerin kadroları, diğer kurumlarda olduğu gibi şahsa bağlı kadro olarak kalsaydı. Yıllarca Sağlık Bakanlığına hizmet etmiş bu kişiler bu kadar üzülmezlerdi.”
“Sayın Abdullah DAMAR size çok teşekkür ediyoruz. Bizler kimseye ulaşamadık. Başbakana, Bülent Arınç’a yazdık, ama ulaşamadık. Yazınızı okuduk, inanın çok duygulandık. Maaşımızı % 30 değil, daha da düşürdüler. Sayın hocam bakın özel hizmet tazminatımızı 135’ten 60’a düşürdüler. Ek ödeme katsayımızı 170’ten, 30’a düşürdüler. Artık düşününüz bizi ne kadar mağdur ettiklerini. Saygılarımı sunuyorum, Allah siz ve sizin gibilerden razı olsun. Belki bu dünyada bu zalimlere gücümüz yetmez ama ben bize bunu yapanları Allah’a havale ediyorum.”

“Sayın DAMAR, size araştırmacı arkadaşlar adına teşekkür ederim. Görevde yükselme sınavını kazanarak güneydoğuya şube müdürü olarak atandım. 9 ay sonra araştırmacı yaptılar. Aldığımız maddi gelirin 1/3 ‘ni kestiler. Şu an benim bu işten aylık kaybım 1000 liranın üstünde. Benim üzüntüm mademki 663 gibi bir çalışmanız var, neden bizleri sınav yaptınız ve ben eşimi ve 2 küçük çocuğumu bırakıp gitmek zorunda bırakıldım. Kaybımız maddi manevi çok büyük. Maddi kaybımızı giderilmesini istiyoruz.”

“Sağlık Bakanlığında çalışmakta olan yöneticiler araştırmacı oldu. Tamam, yıllar önce siyasilerin aracılığıyla yönetici olanlara bunun yapılması haktır. Lakin sınav kazanarak bu makamları hak eden çalışanlara bu yapılan, hukuk devletine yakışmaz. Üstelik bu uygulama KHK ile yapılmıştır. Neden mi? Bireyler adil yargılanma hakkını kullanamasın, mahkemeye gidemesin diye. Hem sizin de bildiğiniz gibi KHK ancak ve ancak kanun çıkarmayı beklemek için zaman kalmadıysa, ivedilikle çıkarılması devletin menfaatine ise, çıkarılır. Neydi bu uygulamadaki acele? Kaçan bir şey mi vardı? 657 sayılı Devlet Memuru Kanunu çalışanlara sınavla adil yükselme hakkı vermiştir. Lakin 663 KHK ile bu hakları hiçe sayılmıştır. Bu uygulama insan Hakları sözleşmesine aykırıdır. Eğer Türkiye bu sözleşmeye imza attıysa vatandaşlarına “adil yargılanma hakkını “vermesi gerekirdi. Bu durum ne hukuk devletine ne de demokrasiye uyar. Ancak padişahlıkla yönetilen teokratik ülkelerde yaşanır. Sağlık Bakanlığının 2010 yılında, hem de AK Parti döneminde yaptığı sınavda alın teriyle, bileğinin hakkıyla şube müdürü olan insanlar, görevlerinden alıp Araştırmacı unvanı verildi. Bu insanlar sınavı kazandı üstüne, evlatlarını memlekette bırakıp, doğu görevini evlat hasretiyle tamamladı. Madem böyle görevden alınacaklardı, ne diye bu hasreti, zorlukları yaşadılar? Şimdi Şube müdürlüğü makamını hak etmiş kişiler 1200 TL maaşa mahkum edildi.(Bu maaş hizmetli maaşıdır).Vasıfsız eleman muamelesi yapılıyor. Eğer Bu kişilere UZMAN KADROSU verilmiş olsaydı en azından evlatlarının rızkıyla oynanmamış olurdu. Şimdi size sorarım bu yapılan HAK mıdır? Ne olur durumu kamuoyuna duyuralım. Bu 663 sayılı KHK şimdi Anayasa Mahkemesinde. ADALET istiyoruz.”

“Bir yöneticiyi neden araştırmacı yaparsınız? Mevcut kadro kaldırılmıştır, emekli oluncaya kadar araştırmacı unvanıyla onun deneyimlerinden yararlanırsınız. İyi de Şube Müdürlüğü makamı aynen duruyor. Sen diyorsun ki, ben senin sınav kazanmanı tanımam, bu ülkede hukuk geçerli değildir. Seni yerinden alırım, yerine de sınav kazanamayanları görevlendirmeyle çalıştırırım. Var mı böyle bir şey? Ben yüksek lisans mezunuyum. Ve beni şube müdürü makamından alıp bir şefin emrinde hizmetli maaşıyla çalıştırmak istenildi. Bu ne kanunsuzluktur. Bu ne hak hukuk tanımazlıktır? Bu 663 sayılı KHK şimdi Anayasa Mahkemesinde. Allah rızası için ADALET istiyoruz.”

“Sağlık Müdürlüğündeki şube müdürlerinin durumunu kamuoyuna bildirmenizden dolayı sizi tebrik ederim. Ancak ekli  Oktay Bey’in soru önergesinden de anlaşılacağı üzere 02.11.2012 tarihinden geçerli 663 sayılı KHK gereği Türkiye’nin tüm il ve ilçelerindeki hastane müdür ve müdür yardımcılarının % 80 %85’i ile sözleşme imzalanmadı ve bu arkadaşlar İl Sağlık Müdürlüklerinde ARAŞTIRMACI oldular, maaşları düştü ve sabitlendi. 2013 Ocak ayı itibari ile zam bile verilmedi. Bu konuyu da yazarsanız memnun olurum.”

Bu yorumlar karşısında başka bir şey eklemeye gerek var mı?

Aslında bu ve buna benzer haksızlıklara uğrayan meslek gruplarının yapmaları gereken şeyler, herkesçe bilinen ve çok da sır olmayan şeyler.

Bunlar neler mi?

İlki, haksızlığa uğrayan kişilerin, haklarını idari yargı yoluyla aramaları.

İlgililer bu yola, Anayasa Mahkemesi yoluyla, başvurmuşlar.

İkincisi, sendikaları aracılığıyla kamuoyu yaratmaları.

Bu yol da denemiş ve halen denenmeye devam ediliyor.

Üçüncüsü ise daha lokal sorunlarla, daha etkili olarak ilgilenebilmek için “dernek” kurmak.
Milli Eğitim Bakanlığı, merkez ve taşra teşkilatında görev yapan il müdürü, müdür yardımcısı ve şube müdürlerinin kurmuş olduğu, “Uluslar arası Eğitim Yöneticileri Derneği”(UEYDER) bu konuya, güzel bir örnek teşkil ediyor.

Daha önceki yazılarımda ifade ettiğim gibi, Milli Eğitim Bakanlığı şube müdürleri de benzer haksızlıklara uğradıklarında,(yer değiştirme haklarının gspı, görevde yükselme haklarının alınması, maaş ve özlük haklarında gerileme vb.) sözünü ettiğim derneği kurdular. Bu dernek aracılığıyla hem deneyim paylaşımı yapılıyor, hem de hakları için kamuoyu oluşturuluyor. Örneğin, bu derneğin çalışmaları sonucunda, MEB şube müdürlerinin maaş ve ek ödemelerinde ciddi artışlar gerçekleşti.
Yazımı, yine “sizden” bir mesajla sonlandırıyorum;

“Sadece şube müdürleri değil, idari il sağlık müdür yardımcıları, hastane müdürleri, hastane müdür yardımcılarının hepsi araştırmacı oldu, maaşları donduruldu.  Kafalarına göre atadıkları yeni idarecilerle sözleşme yaptılar.

Susmayın!

Sustukça bir gün hukuk herkese lazım diyecek konuma gelirsiniz.

Mağduriyetler anlatılmış da ne olmuş?

Bunu herkes biliyor.

Şimdi tepki zamanı olsa gerek…”


Kaynak : http://www.haber3.com/hastanelerde-yonetici-kiyimi--107475y.htm#ixzz2KCsIcYu9

27 comments

Veli
7 Şubat 2013 13:46

Sayın Abdullah DAMAR beye Hastane Müdür Yardımcısıyken araştırmacı yapılıp her türlü hakları elinden alınan birisi olarak sonsuz teşekkürler.Derneğimiz kuruldu.TUSEYİM(ADYED)Herkesi üye olmaya davet ediyoruz.

Adsız
7 Şubat 2013 13:56

teşekkür ederiz abdullah bey.şunuda eklerseniz seviniriz khk müd yrd şube müd hast müd müd yrd kadroları kalkmadı aynen duruyo kadromuz kalksa gene bir nevi hatta şube müdürü kadrosu 2 katına çıktı sınavla gelen insanlar olarak özelleştirmede bile sınavla atanan ların hakları korundu ve görevde yükselme yönetmenliği hala yürürlükte ve bakanlık 2013 te şube müd sınavı yapacagını egitim planına almış ben bu durumu bir türlü anlayamadım bizimle dalgamı geçiliyor.mülakatta dahil 3 defa sına girdim meslege özel yarışma sınavı yapıldı ayrıca maaşlar dondu bi de haklar korundu diye iddia ediliyor ya deliriyorum hiç umudum olmasada sesiz kalınmadığını görmek bile beni mutlu ediyor teşekkür ederim.

aa
7 Şubat 2013 16:31

Arkadaşlar Abdullah damara bizim sesimiz olduğu için teşekkür mesajı hepimiz atalım lütfen Mail adresi:
a.damar@hotmail.com

Adsız
8 Şubat 2013 08:08

Tamam, yıllar önce siyasilerin aracılığıyla yönetici olanlara bunun yapılması haktır. diyerek Bakanlığın yaptığı ayrıma bence destek veriyosunuz Bu şekilde ben sınavla idareci oldum sen siyasilerin atamasıyla derseniz bu yolda başarı beklemeyin.Eskiden sınav yoktu suçmu işledi görevi kabul edenler...Lütfen bırakın ayrımcılığı

Yunus
8 Şubat 2013 08:52

Kardeş aynen size katılıyorum biz hakkımızı özlük hakkımızı ararken yok sinavmış yok neymiş diye söylemek kadar yanlış bir şey yok evet ben atandığımda ne sinav vardı ne de lisans mezunu kimse vardı bir tek ben vardım başkası olsaydı zaten siyasiler beni yapmazdı bunu bilin birlik olma zamanı ayrılık zamanı değil ayrılıkta azap vardır herkes bunu bilsin saygılarımla

Adsız
8 Şubat 2013 10:28

dernek kuruldu basın toplantısı yapalım anayasa mahkemesi yakında durumumuzu görüşecek geç kalmayalım sağlık müd. yard. araştırmacı.

adsız
8 Şubat 2013 11:21

Bizim hepimiz aynı sıkıntıları çekiyoruz kader arkadaşlarıyız inanın ayrımcılık yok sadece şube müdürleri olarak durumumuzu anlatmaya çalışıyoruz kendimizle ilğili ayrıntılara giriyoruz yoksa şu üçgünlük dünyada benim işim olsun onlar kalsın diye bir mantık içinde deyiliz hepimiz için en iyisi en güzeli olsun asla ayrımcılık yok sınav konusuna gelince özelleştirmede böyle bir madde var sadece çıkış yolu arıyoruz eminim sizde olsanız işinize yarayan bütün dökümanları kullanırdınız.Bu konuyla ilğili(sınavla gelenler için)anayasa mahkemesi kararıda var bilidiğim kadarıyla,hepimiz için en iyisi en güzeli olsun bişey olacaksa hepimiz için olsun sadece kendi ayrıntılarımızdan bahsettik o kadar yanlış algılanmasın sevgi ve saygılar.

Yasin
8 Şubat 2013 12:06

Arkadaşilar Dernek kuruldu. güzel Lakin dernek yöneticileri neden basın açıklaması yapmaktan kaçıyor. Dernek adına basın açıklaması yapamıyorsa, tüzel kişilik olarak kilit makamlardan randevu alıp görüşemiyorsa dernek kurulum amacına ulaşır mı bilemiyorum. Biraz cesaret lütfen d

Mücadeleciler
8 Şubat 2013 12:25

Bülen Arınç:
Tweter adresi http://twitter.com/bulent_arinc
Mail adresi: bulent.arinc@tbmm.gov.tr

Cemil Çiçek:
cemilcicek@adalet.gov.tr
cemil.cicek@tbmm.gov.tr
Telefon : +90 (312) 420 51 51
Faks : +90 (312) 420 51 65
E-Posta : cemil.cicek@tbmm.gov.tr

Web : http://baskanlik.tbmm.gov.tr

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu:
Mehmet Müezzinoğlu @MuezzinogluDR twitır adresi

Sağlık Bakanı Edirne Milletvekili-1955 Gümülcine-Tıp Doktoru

EDİRNE • http://www.facebook.com/DrMehmetM
http://mehmetmuezzinoglu.com/
adresi Direkt sitesi bu adresi tıklayın ve yukarıda minik iletişim yazan yeri tıklayın mesajlarınızı yağdırın. ALLAH RIZASI İÇİN MAİL ATIN BU ADRESE

Ayhan
8 Şubat 2013 12:30

Arkadaşlar "Mücadeleciler" e katılıyorum herkes bu iletişim adreslerine mail atsın mahkemeye sasatle kaldı bir şekilde hükümete canımızı nasıl yaktıklarını ve adalet istediğimizi bizim muhalefet yapmadığımızı sadece çocuğumuzun rıskının peşnde olduğumuzu anlatmamız gerek.
Tik tak tik tak zaman geçiyor . Ya hep berabermail atarız(Elimiz Çok da yorulmaz bir maille)
ya da iş işten geçince ah vah eder verilen karara razı oluruz. Hadi karar sizin

hhüseyin
8 Şubat 2013 15:23

değerli arkadaşlarf malesef dağ fare doğurdu. dernekleşme konusunda hiçbir icraatları yok arkadaşların, her koyun kendi bacağından asılır ama kırk komşusuna da zarar verir... Allah yardımcımız olsun hepimizin...14 şubatta da fazla bir beklemeyelim sükutu hayale uğramıyalım... selamlar

Adsız
8 Şubat 2013 23:25

HHüseyin bey,dernek yeni kuruldu ve çoğumuz üye bile olmamışken ne yapmalarını bekliyorsunuzki

Yusuf
9 Şubat 2013 17:22

Ben "Mücadeleci" arkadaşımın paylaştığı mail adreslerin tek tek yazdım. Yazmayanların vicdanı rahat mı acaba ? Derdinizi Rumuz kullanarak da mı anlatamayacak durumdasınız nedir bizi bu kadar susuturup bastıran? Uyanın artık zaman az kaldı. Bir mail ile çok mu yorulacaksınız.

ENGİN
9 Şubat 2013 21:31

Değerli araştormacı arkadaşlarım eğer başbakan durumumuzun düzeltilmesi için bir talima verirse herşey hallolur emin olun. Mağduriyetimizi ne yapıp yapıp Başbakana iletmemiz lazım. Aşağıdaki lingi tıklayın ve boooolca mektup yazın bir şekilde dikkat çekmek zorundayız bu konuya. Unutmayın ne kadar çok mektup o kadar güç oluşturur.


http://www.sayinbasbakanim.com/mektup-yaz-3/

ÖNCÜ
10 Şubat 2013 13:00

Arkadaşlar basın açıklamasının yolu dernekten geçiyor. Herkes acil olarak derneğe üye olup güç oluşturmaya davet ediyorum. Eğer üye sayımız düşük olursa baskı yapma gücü oluşturamayız. Dernek üyesi oranında güçlüdür. 20 TL yi neye vermiyoruz ki? lütfen gelin güçlü olmamız için birlik olmalıyız. Aramıza fitne sokup üye olmayın diyenlere kanmayın. Basın açıklaması yapılması için dernek kalkanını kullanmamız gerekiyor.

Ahmet
11 Şubat 2013 12:08

http://www.saglikcilar.net/4248-haber-sağlık_uzmanları_geliyor.html

LİNGİNDE sAĞLIKTA uZMANLAR GELİYOR NBAŞLIKLI YAZI VAR buna göre eğer haber doğruysa 7 uzman öngörülen illere 20 uzman planlanmış okursanız sevinirim acaba bu plana ARAŞTIRMACILAR dahil edilir mi? bilmiyorum

Ayhan
11 Şubat 2013 14:47

Ayşe arkadaşımız TÜSEYİM de şunu paylaşmış.
Arkadaşlar, yapılan hiç bir çalışma karşılıksız kalmaz! ÇALIŞMALARIMIZI DOĞRU BİR YÖNTEMLE HAYATA GEÇİRMEYE DEVAM EDELİM. Anayasa Mahkemesinin 663 nolu KHK'yi görüşeceği bu günlerde çalışmalarımızı hızlandırmamız lazım. Tanıdıkları olanlar çözüm merciilerine ulaşabilirse ve ayrıyeten diğer üyelerimiz Anayasa Mahkemesi'nin iletişim sayfasına girerse oradan mail atma yoluyla ortak taleplerimi iletme imkanı bulabiliriz. Nerde hareket orda bereket vardır.Arkadaşlarımızın her birinin güzel ve etkili fikirleri var. Bu fikirleri artırarak uygulamaya devam edelim.

Kısa bilgi; Anayasa Mahkemesi 17 üyeden teşkil etmektedir. isimleri;

1-Haşim Kılıç Başkan

2- Alparslan Altan B.vekili

3-Serruh Kaleli B. vekili

4-Fulya Kantarcıoğlu

5-Sacit Adalı

6-Ahmet Akyalçın

7-H.Tülay Tuğcu

8-Mehmet Erten

9-Cafer Şat

10--Mustafa Yıldırım

11-Ali Güzel

12-Abdullah Necmi Özler

13-Fettah Oto

14-Ahmet Akyalçın

15-Serdar Özgüldür

16-Osman Alifeyyaz Paksüt

17-Şevket Apalak
Herkes Anayasa Mahkemesi gov tr 'yi açsın İletişim kısmını tıklayın Yukarıdaki anayasa mahkemesi üyelerine ayrı ayrı mektup yazın

aa
11 Şubat 2013 16:01

Son 3 gün Ayhan arkadaşımızın paylaştığı isimlerin dikkatine (KONU kısmına) tek tek mektup yolladım yılmıycam yollamaya devam edeceğim. Mail göndermeyenlerin 3 gün sonra ahhh vaahh demeye hakkı yoktur.
Hadi aşılan mail adreslerine mail atın son pişmanlık fayda etmez. karar çıktıktan sonra iş işten geçmiş olur. Ömrümüzün sonuna kadar bu zulme katlanırsınız... Uyanın Artık. az kaldı.

Mesut
11 Şubat 2013 16:30

Evet Kardeş bende size katılıyorum
herkes meil atsın bende yılmadan her gün atacam
arkadaşlarıma söyleyecem onlarda atsın allah yar ve yardımcımız olsun inşallah sonumuzda hayırlısı olur
herkes göreve arkadaşlaaaaaaar

Ayşe
12 Şubat 2013 18:25

Arkadaşlar Anayasa Mahkemesinin 14 şubat 2013'te görüşeceği davada 663 sayılı KHK nin geçici 5.maddenin 1 numaralı fıkrası yok.Acaba sonuç Hastane Müdür ve Müdür Yardımcılarının durumunada emsal teşkil edermi?

başıdik
12 Şubat 2013 22:19

bazı arkadaşlar eski idarecileri siyasiler tarafından atananlar ile sınavı kazanıp atananlar olarak ayırım yapmış.Daha düne kadar çok başarılı olduk diye öğündükleri hastaneleri torpilli dedikleri idareciler yönetti.Sizin kazandığınız sınavların da kimlerden icazetli olduğunu da biliyoruz.Hak ararken bile bencillik yapıyorsunuz.Mahkemeler hariç kimseden yardım isteyip de gebe kalmayın BAŞINIZ DİK OLUNjosedra

Kantarın Topu
13 Şubat 2013 16:04

khk 663 ile araştırmacı yapıldık.Yıllarca sıkıntılar çekerek bu müdür veya yrd.olmuşken kazanılmış haklarımız bir günde yok edildi.Bu durumu eş,dost ve çocuklarımıza dahi izah edemiyoruz.Kendinizi bizim yerimize koyun.İllaki istemiyorsanızda mali haklarımızı iade edin....

Adsız
14 Şubat 2013 13:57

ALLAH İÇİN BU ÜLKEDEN ADALET İSTİYORUM...
hiçbir haber kanalı.. medya yer vermedi böyle önemli bir davanın görülüyor olması haber niteliği taşımıyor mu dersiniz?? mahkeme ile ilgili duyum ve bilgileri paylaşırsanız çok memnun olurum ben bu bakanlıkta çalışmıyorum fakat babam da sizlerle aynı kaderi paylaşıyor o da haksızlığa uğrayanlardan.

Adsız
15 Şubat 2013 09:40

farkındamısınız bilmem ama maaşlarımız %27 vergi ödediğimiz kasım ayındaki maaşla sabitlendiğinden ocak 2013 ten itibaren biz araştırmacılar türkiyede en yüksek vergi veren üst gelir grubu vatandaşlar olduk. şu anda türkiyede bizden yüksek vergi veren yok. ne adalet ama, 2800tl aylık gelirler en yüksek oranda vergi ödeyen araştırmacıların çocuklarının rızkıyla bu ülke gelişir inşallah

Adsız
15 Şubat 2013 20:09

Anayasa mahkemesi kararını verdi.araştırmacıların bütün hayelleri yıkıldı.Balıkesir M.özenç

Adsız
15 Şubat 2013 20:38

arkadaşlar anayasa mahkemesinden lehimize karar çıkacağını tahmin etmiyorum.çünkü müracaatı yapan siyasi parti haklarımızı irdeleyememişler.durumu bildirememişler daha çok yapı üzerinde durulduğu görülmektedir.dernek olarak ayrı dava açılamamzmı.insan hakları mahkemesine gidilemezmi.herşey bitmiş değildir.

15 Şubat 2013 21:10

Haydi hepimize geçmiş olsun.... Bundan sonra bir şey çıkar mı bilinmez.Fakat bu kadar kul hakkını alan insanların bence mezarda bile yeri yoktur. Hepsini Allaha havale ediyorum. Çoluk çocuğumun rızkını sebep olan bu insanlardan her iki dünya da da davacıyım. Elbetteki hakkımızı bunlardan alacak bir merci çıkar... Bu yapının mimarı olan Nihat TOSUN başta olmak üzere bu KHK da emeği geçen herkesin Allah Belasını versin.

Yorum Gönder