17 Şubat 2013 Pazar

Sağlık Bakanı'na Mektup

 Bir Sağlık Araştırmacısı Arkadaşımızın bize ulaştırdığı ve yayınlanmasını istediği, Yeni Sağlık Bakanına yazılan mektubu sizlerle paylaşıyoruz...

Sayın Uz. Dr. Mehmet MÜEZZİNOĞLU
Sağlık Bakanı
 
Sayın Bakanım, öncelikle yeni görevinizden dolayı tebriklerimi ve başarı dileklerimi tüm kalbimle diliyorum. Malumlarınız 02 Kasım 2011 tarihinde 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Araştırmacı yapılan 2000 civarında eski yönetici bulunmaktadır. Bu Araştırmacılar daha önce Sağlık Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatlarının muhtelif kademelerinde yönetici olarak çalışmaktaydılar. Bunlar, yılların verdiği tecrübelerle donanmış kişilerdi. Bu güne kadar uygulanan sağlıkta dönüşümü gerçekleştirmiş kadrolardır. Şimdi bu Araştırmacı konumuna düşürülen insanlar büyük bir mağduriyetin içerisinde bulunmaktadırlar. Mağduriyetlerimizin giderilmesi için bu mektubu yazma gereğini duydum. Bu mektup, benim gibi binlerce insanı, on binlerce aile bireylerini ve yüz binlerce sevenlerini ilgilendirmektedir.
 
Mehmet Akif, mısralarında şöyle diyor:
“Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu,
Gelir de adl-i ilahi Ömer’den sorar onu”
 
Böyle sorumluluk sahibi yönetici olmak, gerçekten tahammül ötesi bir meseledir. Aç olanı duyacaksınız, açıkta kalanı göreceksiniz, üşüyenle üşüyeceksiniz... Hem mağdurların mağduriyetini gidereceksiniz hem de yeni mağdurlar oluşturmayacaksınız. Bu manada hakikaten zor bir görevdesiniz. Allah yardımcınız olsun.
Sayın Bakanım, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, “Sağlık sisteminin aksayan yönleri, sıkıntılı yönleri var. Üzdüğümüz, sıkıntıya soktuğumuz kesimler var, özellikle sağlık çalışanları alanında. Bütün bunları süreç içinde daha sağlıklı, dengeli bir yolculukla götürme gayreti içinde olacağız. Sağlık hizmeti verenin de huzuru, güvenliği, geleceğe umutla bakması önemli. Sağlık alımında memnuniyet varsa bunun sunucularına da teşekkür borcumuz var. Emeğin hakkını, hukukunu yasal çerçevede korumak ve kollamak sorumluluğumuzdur.” dediğinizi basından öğrendiğimde bütün Araştırmacılar gibi ben de umutlandım. İnşallah umudumuz gerçekleşir. Bu olaya objektif bir şekilde ve samimiyetle eğileceğinize inanıyorum.
Sayın Bakanım, durumumuzun hak, hukuk içerisinde, adaletli bir şekilde, acilen çözülmesi ve yaralarımızın sarılmasını arzulamaktayım. Ellerimizden haklarımız alındı. Evimizin nafakası yarıdan fazla eksiltildi. Haklı hiçbir gerekçe gösterilmeden bizlerden alınan görevler başkalarına verildi.
Sayın Bakanım, çok yoğun bir çalışma temposunun içerisine girdiğinizin farkında ve bilincindeyim. Eğer on dakikanızı ayırabilirseniz, Araştırmacılar olarak mağduriyetimizi izah etmeye çalışayım.
Hatay İl Sağlık Müdürlüğünde İl Sağlık Müdür Yardımcısı olarak görev yapmakta iken, 02 Kasım 2011 tarih ve 28103 Mükerrer Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname”nin Geçici 4 üncü Maddesinin 1 inci Fıkrasına göre “Araştırmacı” kadrosuna atanmış sayılmaktayım. Aynı Kanun Hükmündeki Kararnamenin Geçici 1 inci Maddesinin 1 inci Fıkrasında ise “Bakanlık ve bağlı kuruluşlar teşkilat ve kadrolarını bu maddenin yayımı tarihinden itibaren en geç 1 yıl içinde bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine uygun hale getirir. Kadrolar bu Kanun Hükmünde Kararnameye uygun hale getirilinceye kadar, Bakanlık ve bağlı kuruluşlara verilen görevler daha önce bu görevleri yapmakta olan birimler ve personel tarafından; harcama ve ödemeler de ilgili bütçesinden yapılmaya devam edilir.” denilmektedir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü antetli 04 Kasım 2011 tarih ve 4250 sayılı Bakan imzalı yazıda; aynı 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1 inci Maddesinin 1 inci Fıkrasına atıf yaptıktan sonra “Buna göre iş ve işlemler, Bakanlığımızın ve bağlı kuruluşlarının kadroları bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine uygun hale getirilinceye kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanun Hükmünde Kararnameye aykırı olmayan hükümleri çerçevesinde bu süreyle sınırlı olmak kaydıyla, daha önce bu görevleri yapmakta olan birimler ve personel tarafından aynı birim ismi ve personel unvanı ile yerine getirilmeye devam edilecektir.” denilmektedir. Yani 02 Kasım 2011’de başlayıp, 02 Kasım 2012 tarihine kadar devam eden yapılanma süreci boyunca İl Sağlık Müdür Yardımcısı olarak görevime devam ettim. Maaşım, Ekim 2012’de bir yıl geriye dönük olarak Ekim 2011 tarihi itibariyle dondurulmuştur.
02 Kasım 2012 tarihi itibariyle yerime yeni İl Sağlık Müdür Yardımcısı atanmamasına rağmen bir yıllık süreç dolduğundan dolayı 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre “İl Sağlık Müdür Yardımcısı” görevimin bitip “Araştırmacı” kadrosuna aktarılmamla ilgili karar örneğinin tarafıma tebliğ edilerek sonlandırılmasını yazılı müracaatla istememe rağmen bu güne kadar herhangi bir işlem yapılmamıştır. Sadece, 18 Aralık 2012 tarihinde görevimin bittiğine dair bir yazı verdiler.
Bu durumda:
1- 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile başlatılan yeni yapılanma süreci olan 02 Kasım 2011’den 02 Kasım 2012 tarihine kadar bir yıllık süreç dolmuş ve 44 gün de geçmesine rağmen, 18 Kasım 2012 tarihi itibariyle yerime valilik oluruyla İl Sağlık Müdür Yardımcısı görevlendirilmiştir. İl Sağlık Müdür Yardımcılığı görevimden Araştırmacı görevine atandığıma dair Atama Kararı ÇKYS’den alınıp tarafıma tebliğ edilmiş değildir. 02 Kasım 2011’den 02 Kasım 2012 tarihine kadar tam bir yıl İl Sağlık Müdür Yardımcılığı görevini resmen ve fiilen yapmış bulunmaktayım. Dolayısıyla bu süre zarfında gerek maaşımın gerekse performansa bağlı ek ödememin İl Sağlık Müdür Yardımcı olarak almam gerektiğine inanıyorum. İl Sağlık Müdür Yardımcısı olarak en son aldığım ki dondurulan Ekim 2011 maaşım 1.685.-TL ve Ekim 2011 tarihinde aldığım performansa dayalı ek ödeme ise 2.097.-TL olmak üzere toplam elime geçen 1.685+2.097=3.782.-TL dir. Oysa Araştırmacı olarak Kasım 2011’de almış olduğum ilk maaşım yine aynı dondurulmuş olan 1.685.-TL ve ek ödemem ise 693.-TL olmak üzere toplam elime geçen 1.685+693=2.378.-TL dir. Bu durumda 3.782-2.378=1.404.-TL kaybım vardır.
Olaya bir de şöyle bakarsak; Kasım 2012 tarihi itibariyle İl Sağlık Müdür Yardımcısı olsaydım, alacağım maaş 1.900.-TL civarında, performansa dayalı ek ödemem ise 2.700.-TL civarında olacaktı. Toplam elime geçen ise 1.900+2.700=4.600.-TL olacaktı. Hâlbuki Kasım 2012 tarihi itibariyle maaşım 1.685.-TL ve ek ödemem ise 693.-TL olup toplam elime geçen 1.685+693=2.378.-TL dir. 4.600-2.378=2.222.-TL kaybım olmuştur. Bu durumdaki kaybım ise daha büyük, % 50 civarındadır. Elime geçen para yarı yarıya azalmış demektir. Görülüyor ki maddi kaybım oldukça fazladır. Dolayısıyla büyük bir mağduriyet içerisindeyim.
2- 02 Kasım 2011 tarih ve 28103 Mükerrer Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname”nin Geçici 4 üncü Maddesinin 1 inci Fıkrasına göre “Araştırmacı” kadrosuna atanmış sayıldım. Yine 02 Kasım 2011 tarih ve 28103 Mükerrer Sayılı Resmî Gazete’de 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eş zamanlı olarak 666 Sayılı “Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname” yayınlanmıştır. Yani aynı tarihte ve aynı zamanda hem bazı haklar veriliyor, hem de görevden alınıyorum. Yani bu iki KHK diyor ki, “Sana bazı haklar veriyorum ama bu arada görevden de alıyorum.” Mali haklarla ilgili bu 666 Sayılı KHK, o tarihte İl Sağlık Müdür Yardımcısı olarak beni de kapsamaktadır. Dolayısıyla bu 666 Sayılı KHK ile verilen hakların, Araştırmacı olduktan sonra da bana uygulanması gerektiğine inanıyorum. Yani 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname Ekindeki (I) SAYILI CETVEL’de belirtilen Ek Ödeme Oranları İl Müdür Yardımcısı olarak Ek Ödeme Oranım % 180 olması gerekmektedir. Verilen bu hakkın 15 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe girmesi verilen hakkı ortadan kaldırmıyor, sadece uygulamayı ertelemiş oluyor. Ama maalesef 666 Sayılı KHK’nin verdiği haktan mahrum tutulmaktayım.
3- 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile maaşımın dondurulması da anlam veremediğim bir durumdur. Özelleştirmeden gelen Araştırmacıların maaşlarının dondurulmasını anlıyorum, zira onlar çok yüksek maaşlarla geldiler. Oysa ben yüksek bir maaş almıyordum ki dondurulsun. Mağduriyetimin bir sebebi de bu maaş dondurulma hadisesidir. Ayrıca benden daha alt görevlerden, Hastanelerde Müdür ve Müdür Yardımcısı iken Araştırmacı olarak Sağlık Müdürlüğüne gelen arkadaşlarımın, maaş ve ek ödemeleri, benden bir yıl sonra dondurulduğu için onlar benden yüksek maaş ve ek ödeme almaktadırlar. Bu da eşit işe eşit ücret uygulamasıyla bağdaşmıyor.
4- Ayrıca İl Sağlık Müdür Yardımcılığı kadromun, unvanımın ve yetkilerimin alınarak, denk olmayan Araştırmacı kadrosuna verilmem ayrı bir mağduriyet konusudur. İçinde bulunduğum durumu net bir şekilde izah edebilmek için şöyle bir örnek vermek istiyorum: Bugün Türkiye’de görev yapan Hâkimlerimiz, bir Kanun Hükmünde Kararname ile Mübaşir yapılsalar ne olur? Yine Türkiye’de görev yapan Valilerimiz, Kaymakamlarımız bir Kanun Hükmünde Kararname ile Tahrirat Kâtibi yapılsalar nasıl bir uygulama olur acaba? Onlara haksızlık olmaz mı? Hukuksuzluk olmaz mı? Yerlerine de alt görevlerde çalışan tecrübesiz memurlar getirilse doğru bir uygulama olmuş olur mu? Hak, hukuk, hakkaniyet, adalet, liyakat ve ehliyet nerede kalıyor? Biz Araştırmacı konumuna düşürülenlere yapılanlar karşısında vicdanlar hiç sızlamayacak mı? Bu yapılanlara idari, hukuki, İslami ve insani bir zeminde nasıl bir anlam vereceğiz? YAŞ kararlarıyla ordudan uzaklaştırılanların geçmişe dönük bütün haklarını zamlı bir şekilde verirken, YAŞ mağdurlarından daha fazla yeni mağdurlar oluşturmak doğru bir şey midir? Bir taraftan yaraları sarmaya çalışırken diğer taraftan çok daha büyük yaralar açmak neye hizmettir?
Sağlık Eski Bakanımız Sayın Prof. Dr. Recep AKDAĞ, sendika temsilcilerine ve televizyon programında canlı olarak, “Araştırmacı yapılanların mağduriyetlerini önleyeceğiz ve görevden aldığımız bu insanlara tekrar görev vereceğiz” dediği halde, aradan 14 ay geçmesine rağmen mağduriyetimiz önlenmediği gibi bizlere tekrar görev de verilmedi.
Sayın Bakanım, 663 Sayılı KHK’den kaynaklanan mağduriyetlerimizin yanında, 663 Sayılı KHK ve 666 Sayılı KHK’nin illerde uygulanmasından da kaynaklanan mağduriyetlerimiz olmuştur. Bu KHK’ler birçok ilde farklı uygulanmıştır. Türkiye genelinde uygulama birliği de olmamıştır. İllerde idarenin keyfi uygulamaları söz konusu olmaktadır. Mağduriyetimizin önlenmesi için bazı girişimlerde bulunulmuştur. Ama bu güne kadar çözüme kavuşturulamadı. Belki bizler meselemizi iyi anlatamamış da olabiliriz. Onun için size derdimizi anlatmaya çalıştım. Eğer derdimize çare bulursanız bizleri bahtiyar etmiş olursunuz.
Sağlık ve başarı dileklerimle, selam ve saygılarımı sunuyorum.
 
 
ADRES:                                                                                                       01.02.2013
İl Sağlık Müdürlüğü                                                                                     M. Adil ÇETİN
Antakya/HATAY

5 comments

Adsız
18 Şubat 2013 08:59

Bu hafta meclis TBMM gündeminde şehir hastaneleri ve kanunlarıyla alakalı görüşmeler yapılacak,yeni Bakanımız Mehmet MÜEZZİNOĞLU'da mecliste olacağı için milletvekilleri vasıtasıyla Araştırmacıların durumu sorulabilir.

Adsız
19 Şubat 2013 14:18

Yazanın eline diline sağlık. Bu kadar açık olarak anlattı ve özetledi durumumuzu. İnşallah insaf sahibi olarak durumumuzu gözden geçiriri sayın Bakanımız.

Adsız
19 Şubat 2013 14:34

Bana göre Anayasa Mahkemesi 663 sayılı KHK hakkında kararını verdikten sonra konu ile ilgili yeni bir kanun değişikliğine gerek vardır. Olmayacak şey değildir ancak Sağlık Bakanının ve Hükmedin buna ikna olması gereklidir.

Adsız
19 Şubat 2013 16:14

Sayın Araştırmacı arkadaşlar, Ümidinizi kaybetmeyiniz.İnananlar daima üstün ve başarılı olmuşlardır.Araştırmacı kadroları ile ilgili bir yazı yayınlanmış. Belki ilginizi çeker.Selamlar. http://memurunyeri.com/2012-08-19-15-32-43/ucret/2818-arastirmaci-unvanli-personelin-kiymetli-olani-da-var.html

Adsız
22 Şubat 2013 09:36

Artık sessiz kalan herkes ömür boyu susmaya mahkum kalacak... tüm hasteneleriniz de satıldı sağlık özelleştirilir mi yahuu herkese geçmiş olsun...sessiz kalan cemaatçiler bakın sizin de sonunuz böle geldi

Yorum Gönder